0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

AK Parti'nin rakibi AKP'dir!

Seçimler bitti, herkes artık 4.5 yıl seçim-meçim yok, herkes artık kendi işine bakacak, kahvelerde artık parti muhabbeti olmayacak diye düşünürken, iş başa döndü. 

Ne demek iş başa döndü? 

Şu demek: 

Sultan Abdülhamid’in artık son günleridir. İttihatçılar bütün hazırlıkları yapmışlar, harekete geçecekleri günü ve saati beklemektedirler. 

İttihatçıların ekâbirleri çay-kavhe muhabbetinde iken, bir haber alırlar: Abdülhamid’in bir oğlu olmuş, adını Ertuğrul koymuş!.. 

Talat veya Cemal, rivayet muhtelif… Birden ayağa fırlamış, ne oluyor ulan, tekrar başa mı döndük diye bağırmış… 

Vatandaşın hali, aynen de bu!.. 

Günlük siyasetten bıkan vatandaş, önce şu mahalli seçimler bitse de diye hayaller kurarken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin tekrarlanması gündeme gelince, ya sabııırr!.. diye can sıkıntısına maruz kalsa da, bu da geçer ya huuu!.. diyerek, mütevekkilâne bir tarzda oturduğu yerde sessizliğe gömüldü… 

Ve, 23 Haziran’da geldi, geçti!.. 

Artık 4.5 yıl seçim yok lafları bayram tadında havada uçuşmaya başladı!.. 

Günlük siyasetten bıkan halkın mutlu beklentisi uzun  sürmedi!.. 

Medya Gül, Babacan, Davutoğlu güzellemelerini her gün haber yapınca, kahvehanelerde de laf dönüp-dolaşıp siyasetin geleceğine odaklandı!.. 

Önce sorarlar, hocam tutar mı?.. 

Ehh, konu açıldıktan etraftan da üçer-beşer cümle sohbet havuzuna akmaya başlayınca, siyaset tüm tazeliğiyle canlanır!.. 

Evet, öyle görünüyor ki, bu yaz da Gül-Babacan-Davutoğlu muhabbetiyle geçecek!.. 

Peki, zemin müsait mi?.. 

Evet, müsait olmazsa, konuşulmaz!.. 

Ancak, şunu net olarak söyleyeyim. 

AK Parti’nin rakibi Babacan’ın, Davutoğlu’nun kuracağı parti değil!.. 

Vatandaş bunlara ümit ve bel bağlamamış!.. 

O halde mesele ne derseniz açık-seçik söyleyeyim. 

Vatandaş şöyle düşünüyor: 

Belki bu partiler kurulursa, Reis bazı şeyleri görür, bazı şeylerden haberdar olur, eski AK Parti geri gelir!.. 

Hadise bundan ibaret, halkın beklentisi bu!.. 

Yoksa ne İmamoğlu’na, ne Davutoğlu’na ne de el-oğluna ümit bağlamış değil!.. 

Reis bazı şeyleri duyar, görür mü diye bir endişeleri de yok değil!.. 

Niye?.. 

Kale surları!.. 

Vallahi, Bizans’ın surlarını yıkan namlusu 91.5 cm, güllesi 680 kg, menzili de 1200 metre olan Fatih’in Şâhî topunu da getirseniz, bu surda bir gedik dahi açamazsınız misallü laflar çok duydum.

Prof. Dr. Mehmet Çelik Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX